İstanbul, her yıl olduğu gibi bu bayramda da tatil döneminin tadını çıkaran milyonlarca insanın akın ettiği bir şehir. Ancak bu yıl bayram tatili boyunca yolların beklenenden çok daha boş olduğu görüldü. Peki, İstanbul'un ikonik trafiğinde bu olağanüstü durumun ardındaki sebepler neler? Bu bayramda yolların boş kalmasında etkili olan faktörleri inceleyelim.
Bayram tatilleri, özellikle İstanbul gibi büyük ve kalabalık şehirlerde her zaman yoğun trafik soruları ile gündeme gelir. Ancak bu yıl, tatil öncesi yapılan planlamalar, insanların seyahat tercihleri ve pandemi sonrası değişen alışkanlıklar bu durumu köklü bir şekilde etkiledi. Öncelikle, çoğu insanın bu bayramda seyahat etmeyi tercih etmemesi, İstanbul içindeki yoğunluğun azalmasına katkıda bulundu. Geleneksel olarak bayram tatilinde, şehir dışına çıkmak isteyenlerin büyük bir kısmı, bu yıl evde kalmayı ve yakın çevresindeki aile ziyareti ile yetinmeyi tercih etti.
Pandemi dönemi, birçok insanın seyahat alışkanlıklarını değiştirdi. Uzun süre dışarı çıkmayan bireyler, artık kalabalık tatil bölgeleri yerine daha sakin, bireysel veya küçük gruplar halinde yapılacak tatilleri tercih etmeye başladılar. Bu yıl İstanbul’un, bayram tatilinde yollara çıkanların sayısı düşerken, yerleşik halkın büyük kısmı kendi evlerinde tatil yapmayı seçti. Araba trafiğinin durma noktasına geldiği bu yıl, aynı zamanda toplu taşıma araçlarında da gözlemlenen büyük bir azalmaya neden oldu. Hal böyle olunca, İstanbul'un caddeleri ve yolları adeta bayram süresince boş kaldı.
Yine bir diğer etken, İstanbul’da gelişen dijitalleşme ile birlikte uzaktan çalışma ve online etkinliklerin artmasıydı. İsteyenlerin bayram kutlamalarını sosyal medya üzerinden gerçekleştirmesi, insanların toplu olarak toplanma ihtiyacını azalttı. Bunun yanı sıra, şehir genelinde yapılan etkinliklerin sınırlı olması ve birçok simgesel alanın kapalı olması da insanları evde kalmaya yönlendiren faktörlerden biri oldu.
Sonuç olarak, bu bayram süresince yolların neden bu kadar boş kaldığını anlamak için birçok değişkenin bir arada değerlendirilmesi gerektiği ortaya çıkıyor. İstanbul'da tatilin tadını iyi çıkarmak isteyenler, rahat ve huzurlu bir ortamda, kendi belirledikleri alanlarda mutluluk arayıp, sosyal mesafelerini koruyarak bu süreci zenginleştiriyor. Bu tür değişikliklerin gelecekte şehir hayatının dinamiklerini ne yönde etkileyeceği ise merak konusu olmaya devam ediyor.